10 Mayıs 2020 Pazar

Omurga sorunu olan hastalarda cinsel hayat (3): Kızımın skolyozu cinsel hayatını nasıl etkiler? Çocuk doğurabilir mi?

Bu soru genellikle anneler tarafından sıklıkla soruluyor.. Anlayabildiğim kadarıyla bu konuda o kadar çok hurafe var ki, aileler çocuklarında skolyoz olduğunu öğrendiklerinde, cinsel işlev ve doğurganlıklarının etkileneceğinden de ciddi endişe duyuyor.

 

Başlıktaki soruların kısa ve net cevapları şöyle:

·      Skolyoz hastalığı cinsel hayatı etkilemez.

·      Skolyoz hastalığı gebe kalmayı ve çocuk doğurmayı da etkilemez.

 

Bazı ekstrem durumlarda istisnalar olabilir. Mesela skolyoz nedeniyle ciddi gövde küçüklüğü veya akciğer ve kalp hastalığı olması gibi. Ama ana hatlarıyla, skolyoz ile cinsel hayatın ve doğurganlığı ilgisi yok. Telaşa da gerek yok.

 

Nasıl doğum yapılmalı?

 

Doğum konusunda genel bir standart yok. Kısaca izlemi yapan ve doğumu gerçekleştirecek olan ebe ya da hekimin tercihi neyse o şekilde olmalı. Eğer hem hekim hem de hasta normal doğumun uygun olacağını düşünüyorsa, anne adayının skolyozunun olması normal doğum yapılmasına bir engel oluşturmaz. Başka nedenlerle sezaryen tercih edilecekse, skolyoz bu tip bir cerrahiye de engel oluşturmaz.

 

Bu konuda tartışılabilecek en önemli nokta nasıl bir ağrı kontrol yönteminin uygulanabileceği. Bel bölgesinde çok ileri bir skolyoz olmadıkça, skolyozu olan hastalara epidural anestezi uygulanmasında herhangi bir sakınca yok. Bel bölgesi çok deforme ise, epidural anestezi uygulanması teknik olarak çok zor ya da imkansız olabilir. Yalnızca bu durumda caudal ya da pudental blok gibi diğer lokal ya da genel anestezi uygulamalarına gerek duyulabilir.

 

Ya skolyoz ameliyatı geçirmiş kadınlar?

 

Skolyoz ameliyatı geçirmiş olan kadınlar da rahatlıkla doğum yapabilirler. Bu konuda da izlemi yapan ve doğumu gerçekleştirecek olan ebe ya da hekimin tercihi neyse o şekilde davranılmalı. Anne adayının skolyoz ameliyatı geçirmiş olması normal doğum yapılmasına bir engel oluşturmaz. Başka nedenlerle sezaryen tercih edilecekse, geçirilmiş skolyoz cerrahisi bu tip bir cerrahiye de engel oluşturmaz.

 

Yine benzer şekilde, skolyoz ameliyatının bel bölgesine uzanmadığı anne adaylarında epidural anestezi uygulanmasında hiçbir sakınca yoktur. Ancak bel bölgesinde geçirilmiş cerrahi var ise o zaman caudal ya da pudental blok gibi diğer lokal ya da genel anestezi uygulamalarına gerek duyulabilir.

 

Sonuç; skolyoz ile cinsel hayat ya da doğurganlık arasında aslında gerçek bir ilişki yok. Her zaman söylediğim bir sözü tekrarlayayım;

·      Skolyozlu kişi esasen tümüyle normal bir insandır. Skolyoz, çok istisnai durumlar dışında kalıcı bir sakatlıkla ya da cinsel işlev bozukluğu ile sonuçlanmaz.

8 Mayıs 2020 Cuma

Omurga sorunu olan hastalarda cinsel hayat (2): Belinden ya da boynundan cerrahi geçirmiş hastalarda cinsel hayat

Sıkça akla gelen ancak genellikle dillendirilip soru haline getirilemeyen bir konu. Aslında bu sorunun cevabı, ‘ağrım olmasına rağmen cinsel aktivitem olsun mu?’ sorusundan daha kolay. Serimizin birinci yazısında tartışıp özetlediğim ağrılı bel ya da boyun yaklaşımı burada da geçerli. Esas olan ne kadar ağrı ve rahatsızlığınız olduğu ve doktorunuzun ne kadar kısıtlama önerdiği. Cerrahi sonrasında da eğer doktorunuza direkt olarak sormaktan çekiniyorsanız, doktorunuzun genel yaşam için verdiği öneri ve sınırlamaların  cinsel aktivite için de geçerli olduğunu düşünün.

 

Peki, cerrahiden ne kadar zaman sonra cinsel aktiviteye geri dönebiliriz?

 

Bu konuda da herkese uygun bir standart yok. Birincisi, ne büyüklükte bir cerrahi geçirmiş olduğunuz önemli. Örneğin, yalnızca bel ya da boyun fıtığı için mikro cerrahi geçirdiyseniz, kendinizi rahat hissettiğinizde genellikle 1 ya da 2 hafta içinde cinsel aktiviteye geri dönebilirsiniz. Ama mesela, büyük bir kanal darlığı açılması ve implant yerleştirilmesi ameliyatı sonrasında kendinizi rahat hissetme süreniz 3 ila 6 haftaya (hatta bazen birkaç ay) uzayabilir.

 

İkincisi, kişisel etkenler. Bazı insanlar herhangi bir travmadan sonra hayatlarına daha erken döner, bazıları biraz daha uzun bir nekahat dönemine ihtiyaç duyar. Zaten herhangi bir durum için kesin tarihler veremememizin nedeni de bu. Her kişinin kendini rahat hissetme zamanı farklıdır.

 

Nasıl?

 

Bu konuda da kesin bir rehber olmamakla birlikte, esas olanın eşlerin birbiri ile iletişimi ve ne yapılınca rahat ya da rahatsız olunduğunun fark edilmesi ve paylaşılması olduğunu düşünmek uygun. Cerrahi sonrasında da interneti dikkatli kullanın. Hem yalan yanlış kısıtlamalar önerilebiliyor, hem de herkese uygun olacağı varsayılan öneriler aslında düşünüldüğü kadar uygun olmayabiliyor.

 

Sonuç; doktorunuz tarafından aksi yönde görüş bildirilmedikçe, cerrahi sonrası cinsel aktiviteye ne zaman ve nasıl döneceğinize eşinizle birlikte kendiniz karar verin. Ne zaman ve nasıl rahat hissederseniz o zaman ve öyle.

 

Bir soru daha: Ameliyat olmak cinsel işlevlerimizi olumsuz yönde etkileyebilir mi?

 

Az bir ihtimal olmakla birlikte, evet, olabilir.

 

Bu iki şekilde mümkün;

·      Ameliyattan tam ya da kısmi felç ile çıkmak. Bu durumda, felç olan diğer hareket sağlayıcı sinirleriniz çalışmadığı gibi, cinsel işlevinizi yöneten sinirleriniz de çalışmayacaktır. Çeşitli nedenlerle felç olmuş hastalarda bildiğimiz anlamda cinsel işlev tümüyle ortadan kalkabiliyor. Neyse ki oldukça düşük bir ihtimal.

·      Özel olarak L5-S1 bölgesine önden yaklaşımlarda, bu bölgede yer alan tül gibi bir sinir ağının zedelenmesi. Bu sinir ağı erkeklerde penisin ağzından meni boşalmasını, kadınlarda ise ilişki sırasında vajinanın kanlanmasını ve ıslanmasını yönetiyor. Yaralanırsa erkeklerde meninin dışarı çıkmaması, kadınlarda ise ıslanma kaybı olabiliyor. Bu tip cerrahi oldukça nadir kullanılıyor ancak yine de bilmekte yarar var. Böyle bir cerrahi sonrası bildirilen sinir yaralanması olasılığı yüzde 1 ile 18 arasında değişiyor.

 

Sonuç;

1.     Omurga cerrahisi sonrası cinsel hayata geri dönmek mümkün. Ne zaman ne nasıl olacağına eşler doktorlarının önerileri doğrultusunda kendileri karar vermeli.

2.     Omurga cerrahisi cinsel işlevlerde bir iyileşmeye neden olabilir.

3.     Omurga cerrahisi, ciddi bir komplikasyon olarak, nadiren cinsel işlevlerde bozulmayla da sonuçlanabilir.

6 Mayıs 2020 Çarşamba

Omurga sorunu olan hastalarda cinsel hayat (1): Belinde ya da boynunda ağrılı sorunlar olan hastalarda cinsel hayat

Sıkça akla gelen ancak genellikle dillendirilip soru haline getirilemeyen bir konuya birkaç farklı açıdan yaklaşacağım.

 

1.     Belimde ya da boynumda fıtık, darlık, vb. ağrılı bir sorunum var. Cinsel hayatım olabilir mi? Olursa nasıl olmalı?

 

Öncelikle, bu konuda genel bir kural olmadığını belirtmek gerekli. Ana yaklaşım, diğer hayat aktivitelerinizde ne kadar kısıtlama gerekiyorsa, cinsel aktivitenizin de o kadar kısıtlanmasının uygun olacağı yönünde. Örneğin; herhangi bir hareketle ortaya çıkan çok şiddetli ağrı durumlarında, eğer doktorunuz bir süre mutlak istirahat öneriyorsa, bu durumun cinsel aktivitelerinizi de kapsadığını düşünmek uygun olur. Bu süreç genellikle kısadır ve çok ciddi sorun ya da yoksunluklara neden olmaz.

 

Ağrınız çok şiddetli değilse ve doktorunuz tarafından da özel bir kısıtlama önerilmemiş ise, bunun da cinsel aktiviteleri de kapsadığını düşünmek uygun olur. Bu durum daha çok kronik (sürekli) ağrısı olan hastalarda ortaya çıkıyor ve cinsel aktivitenin zararlı olduğunun düşünülmesi yoksunluğa ve sosyal sorunlara neden olabiliyor.

 

Sonuç; eğer doktorunuza direkt olarak sormaktan çekiniyorsanız, doktorunuzun genel yaşam için verdiği öneri ve sınırlamalar varsa bunların cinsel aktivite için de geçerli olduğunu düşünün.

 

Nasıl?

 

Bu konuda kesin bir rehber olmamakla birlikte, esas olanın eşlerin birbiriyle iletişimi ve ne yapılınca rahat ya da rahatsız olduğunun fark edilmesi ve paylaşılması olduğunu düşünmek uygun. İnternette “şuranız ağrıyorsa böyle yapın” gibi bazı bilgiler var ama, bunların herkese uygulanabileceğini düşünmüyorum.

 

Sonuç; belirli durum ve pozisyonlarda sizin ya da eşinizin ağrısı oluyorsa o durumlardan kaçının, daha rahat olduğunuz şekilleri deneyin.

 

2.     Belimde ya da boynumdaki sorun cinsel aktivitemi etkileyebilir mi? Tedavi ya da ameliyat olursam cinsel hayatım da iyileşebilir mi?

 

Evet, özellikle bel ve boyun darlıkları, yani spinal stenoz, ya da tıbbi dilde ‘cauda equina sendromu gibi beldeki büyük fıtıklar nedeniyle ortaya çıkan sinir basıları ’ hem erkeklerde hem de kadınlarda cinsel işlevleri olumsuz yönde etkileyebilir. Bu durum erkeklerde genellikle ereksiyon güçlüğü ya da kaybı, kadınlarda ise uyarılma ya da ıslanma kaybı olarak ortaya çıkıyor.

 

Bu durumlardan cauda equina sendromu ani gelişen  gerçek bir tıbbi acildir ve çok hızlı bir şekilde cerrahi tedavi edilmesi gerekir. İşlevlerin geri dönmesi genellikle ne kadar hızlı cerrahi müdahale yapıldığına bağlıdır. Neyse ki oldukça nadir bir durumdur.

 

Daha sık rastlanan spinal stenoz yani omurga kanal darlıklarındaysa   cerrahi ile darlığın giderilmesinin hastaların cinsel hayat ve işlevlerinde olumlu etkiye sahip olduğu biliniyor. Tabii burada bahsedilenin tedavi olan tüm hastalarda ortalama bir iyileşme olduğunu belirtmek gerek. Tek tek her hastada ne kadar iyileşme olacağını bilmek mümkün değil. Tedavinin geciktirilmesinin de ne kadar önemli olduğunu net olarak bilemiyoruz ama, ciddi ve kalıcı sinir hasarı ortaya çıkmadan yapılan müdahalelerin daha iyi sonuçlar vereceğini düşünmek uygun olur.

 

Sonuç; evet, omurga sorunları, özellikle sinirlere baskı yapıyor ise cinsel işlev bozukluklarına neden olabilir. Ve evet, sinir basısı ortadan kaldırılınca kaybedilmiş cinsel işlevler tekrar geri dönebilir.