Bugün birkaç gün
önce gördüğüm bir hastamın bana hatırlattığı bir konu üzerine yazmak istiyorum.
Daha önce de skolyoz ile ilintili efsaneleri tartışmıştık hatırlarsanız.
Soru şu: Fizyoterapistimiz skolyozu olan kızımın
tenis oynamasının sakıncalı olduğunu söylüyor, doğru mu?
Cevap: Doğru değil.
Biraz açalım
isterseniz. Buradaki mantık, skolyoz hastalarında omurganın bir yöne doğru
dönmüş (daha doğru ifade ile burulmuş) olmasını esas alıyor. Eh, omurgamız bir
tarafa doğru burulmuş ise, tenis oynarken de topa vurma eylemi benzer bir
dönmeyi içerdiğine göre, tenis oynamak zararlı olsa gerek. Halbuki, daha önce
de defalarca benzer görüşleri tartıştım hatırlarsanız, skolyoz bu şekilde düz mantıklarla açıklanabilecek bir hastalık
değildir. Tenisin yada benzeri diğer sporların skolyozlu hastalara
zararlı olduklarına dair en ufak bir kanıt yok.
Üstelik,
muhtemelen bunu söyleyenler hiç tenis de görmemişler. Bir kere tenis
seyrederseniz kolaylıkla görürsünüz ki sporcular her iki yöne doğru yaklaşık
olarak eşit döner ve her iki kollarını da kullanırlar. Nereden baksanız tutar
yanı yok yani.
Peki zararlı spor var mı?
Muhtemelen evet. Vücudun fizyolojik sınırlar üzerinde
(anormal) ağırlıkla yüklenmesi herkes için zararlı, skolyoz hastalarımız için
ayrıca zararlı. Bu durumun en iyi örneğini Halter sporcularında görüyoruz.
Diğer sporları yaparken kuvvet arttırmak için hafif/orta ağırlık çalışmak
başka, halter sporu yapmak başka. Sürekli çok ağır yük kaldıran yada taşıyan
çocuklarda omurgada kalıcı hasar ortaya çıkabiliyor, skolyoz hastalarına da
kesinlikle önermiyoruz.
Özet olarak,
birkaç istisna dışında, skolyoz hastaları için özellikle zararlı bir spor muhtemelen
yok, tenis de zararlı değil gibi görünüyor. Çocuğunuz spor yapmak istiyorsa bırakın yapsın.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder